Yeni kurulmuş bir akvaryum, her şeyiyle dikkatli olunması gereken kapalı bir ekosistemdir. Nasıl ki, bir binanın temeli sağlam atılmadığında ne kadar süslenirse süslensin dayanıksız olacaksa, aynı durum akvaryumlar için de geçerlidir. Akvaryum kurarken en baştan dikkatli olunmazsa kolaylıkla üstesinden gelinebilecek bir konu, zahmet gerektiren bir soruna dönüşebilir. Akvaryum hobisine yeni başlayan bireylerin karşılaştıkları sorunların başında ise balık ölümleri gelir. Akvaryumun kurulumunun ardından balıklar ilk birkaç gün içerisinde öldüğünde bu durum yeni tank sendromu olarak adlandırılır. Yeni tank sendromunun altında yatan neden ise akvaryumun azot (nitrojen) döngüsünde yaşanan problemler sonucunda amonyak ya da nitrit miktarının yükselmesidir. Akvaryumdaki nitrit balıklar için zehirlidir. Nitrit miktarı çok yükselecek olursa balıklar için ölümcül olabilir.
Yeni Tank Sendromu ve Azot (Nitrojen) Döngüsü
Akvaryumlar kapalı ekosistemlerdir. Bu ekosistemlerin kalbi ise azot döngüsüdür. Azot döngüsü doğada kendiliğinden yürür. Eğer akvaryumlar için bu döngü kurulmazsa sucul canlılar için yaşam mümkün olmayacaktır. Azot, artan balık yemleri, balıkların dışkıları ya da ölü balıklar ile akvaryuma girer. Ancak azotun önemli bir kısmı balıkların böbrek ve solungaçları ile sıvı bir şekilde akvaryuma salınmaktadır. Balıklar, yem yemelerinin ardından ciddi oranda zehirli olan amonyak (NH3) salgılarlar. Suya salınan amonyak, bakteriler tarafından kısmen daha az zehirli olan nitrite dönüştürülür. Nitrit ise yine bakteriler tarafından daha az zehirli bir bileşik olan nitrata dönüştürülür. Bu sayede balıkların yaşaması için gerekli olan azot döngüsü de kurulmuş olur.
Yeni kurulan akvaryumlarda nitriti nitrata dönüştürmek için yeterli bakteri bulunmadığından azot döngüsü tam olarak kurulmamıştır. Azot döngüsünün kurulamadığı bir akvaryuma eklenen balıklar ise kısa süre içerisinde ölürler. Akvaryumunuzda yeni tank sendromu olarak adlandırılan bu sorunu yaşıyorsanız bunun birçok nedeni olabilir. Yeni tank sendromunun nedenleri ise şöyle sıralanabilir.
- Akvaryuma çok fazla canlı eklemek
- Balıkların gereğinden fazla yemlenmesi
- Akvaryum suyu olarak klorlu çeşme suyu kullanmak
- Suda ani ısı değişimleri
- Aşırı dozda ilaç kullanımı ve kimyasal zehirlenmeler
- Eski kumun yeni kum ile değiştirilmesi
Yeni Tank Sendromunun Balıklar Üzerindeki Etkisi
Akvaryum suyunda bulunan amonyak ve nitrit gibi zararlı bileşikler, balıklar için toksiktir ve strese girmelerine neden olur. Strese giren balıklar su yüzeyine çıkarak hızlı hızlı nefes alıp verirler. Yine solungaçlarını kuvvetli bir şekilde hareket ettirdikleri, renklerinin solduğu, cama ya da kuma sürtündükleri görülebilir. Balıklarda nitrit zehirlenmesi nedeniyle solungaçları kahverengi bir görünüm alabilir ve yem yemeyi reddedebilirler.
İlginizi çekebilir: Otomatik Balık Yemleme
Yeni Tank sendromu aynı zamanda alg patlamasına da neden olur. Nitrit, nitrat olarak adlandırılan bir bileşiğe dönüşür. Bu bileşik çok yüksek seviyede bulunmadığı sürece balıklara zarar vermez. Ancak akvaryumdaki nitrat kontrol altına alınamazsa akvaryum zemininde ve camlarda yosun oluşur ve bu ciddi boyutlara ulaşabilir.

Akvaryumda Azot Döngüsü Oluşturmak İçin Neler Yapılmalı?
Yeni tank sendromu ile karşılaşmamak adına öncelikli olarak akvaryumda azot döngüsü oluşturulmalıdır. Bunun için amonyağı nitrite, nitriti ise nitrata dönüştüren bakterilerin nerelerde kolonileştikleri ile nasıl çalıştıkları hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Azot döngüsünü gerçekleştiren bakteriler aerobik bakterilerdir. Bu bakteriler oksijenli solunum gerçekleştirirler. Ancak oksijen akvaryumda çok düşük miktarda çözünebilir. Bu nedenle de akvaryum hava motoru kullanarak temiz hava sağlamak gerekir.
Azot döngüsünü gerçekleştiren bakteriler kolonileşmek için mikro boyuttaki deliklere tutunurlar. Bu şartları en iyi sağlayanlar ise akvaryum filtre süngeri ve akvaryum kumudur. Yine dallar, kütükler ya da minik delikleri bulunan akvaryum aksesuarları da aerobik bakterilerin tutunması için gerekli koşulları sağlayabilir. Özellikle akvaryum kumu üzerinde biriken dışkılarda bakteriler yoğun bir şekilde kolonileşebilmektedir.
Akvaryumda azot döngüsünün oluşması için ortamda mutlaka yem, yaprak ve ölü balık gibi çürüyebilen bir organik madde olmalıdır. Bu anlamda akvaryum kurulumu sonrasında ortama direkt olarak balık eklemek yerine bir miktar yem atmak ve filtreyi çalıştırmak çok daha yerinde bir hamle olacaktır.
Azot döngüsünü oluşturmak adına eski bir akvaryumdan su taşımak ya da hazır akvaryum bakteri kültürü satın almak gibi yollara da başvurulabilir. Ancak azot döngüsü için akvaryuma bakteri eklenmesi yeterli olmaz. Bakterilerin akvaryumdaki yerlerine yerleşerek orada çalışmalarını beklemek gerekmektedir. Azot döngüsünün tam anlamı ile oturması yaklaşık olarak 20-30 gün sürer. Bu anlamda akvaryuma ilk bir ay balık eklemeden beklemek, balık ölümlerinin önüne geçecektir.
Yeni Tank Sendromu Nasıl Önlenir?
Yeni tank sendromu, yalnızca yeni başlayanların değil, tecrübeli akvaristlerin akvaryumlarını da etkileyebilmektedir. Bu anlamda daha önce yeni tank sendromu yaşadıysanız ve bu sorunla yeniden karşılaşmak istemiyorsanız bazı önlemler almanız gerekir. Bu önlemler ise kısaca aşağıdaki gibidir.
Klorlu Su, Dezenfektan ve İlaçlardan Kaçının!
Bakteri döngüsünde yaşanan problemler genellikle klorlu su, dezenfektan ya da aşırı ilaç kullanımından kaynaklanır. Eğer akvaryumunuzdaki azot döngüsünün bozulmasını istemiyorsanız klorlu çeşme suyu kullanmadan önce bekletmeli ve klorun uçmasını sağlamalısınız. Yine suyu akvaryuma eklemeden önce içine akvaryum su hazırlayıcı da damlatabilirsiniz. Aksi halde insan sağlığını korumak için suya eklenen klor, azot döngüsünü sağlayan bakterileri öldürür ve sistem çöker.
İlginizi çekebilir: Akvaryum Dip Süpürgeleri
Dezenfektan ve ilaçların önemli bir kısmı antibakteriyel özelliktedir. Bu özellik ise azot bakterilerini yok eder. Bu nedenle tedavi, akvaryumun geneline uygulanmayacaksa hasta balık karantina akvaryumuna konulmalıdır. Böylece ilaçların sisteme vereceği zararın önüne geçilir.
Kısmi Su Değişimleri Yapın!
Her hafta düzenli olarak %10 ile %30 oranında su değişimi yapmak, artık balık yemi ve balık dışkısı gibi organik atıkların akvaryumdan uzaklaştırılmasını sağlar. Ancak akvaryum su değişimi su üstüne yakın bir noktadan yapılmalıdır. Aksi halde tabandaki balık dışkılarının çekilmesi azot döngüsüne zarar verebilir. Çünkü tabandaki dışkılarda önemli miktarda bakteri yaşar.
Filtreleri Çok Sık Temizlemeyin!
Akvaryum filtreleri belli aralıklar ile temizlenmelidir. Ancak bu aralıklar çok sık tutulacak olursa azot döngüsüne katkıda bulunan bakteriler ölebilirler. Yine filtre temizliği sırasında klorlu çeşme suyu kullanmamalısınız. Aksi halde filtre süngerinde barınan tüm bakteriler ölecektir. Bu bakterilerin ölmesi ise azot döngüsünün ciddi anlamda sekteye uğramasına ve amonyak patlamasına neden olur. Amonyak patlaması sonucunda ise canlı ölümü riski ortaya çıkmaktadır.
Son olarak filtre her zaman çalışmalıdır. Çünkü balıklar yalnızca yem yerken değil, sürekli olarak amonyak bırakırlar. Bu anlamda filtreyi kendiniz kapatmadığınız gibi yaşanabilecek elektrik kesintilerini de takip etmelisiniz.
Akvaryumda “İyi” Bakteri Kullanımı konulu yazımız da ilginizi çekebilir.