Köpek – Kedi Piresi ve Neden Olduğu Hastalıklar

Yazar:

Kedi veya köpek gibi evcil hayvan sahibi bir çoğumuzun çok yakından tanıdığı ve bilimsel adıyla Ctenocephalides olarak isimlendirilen pireler, eklem bacaklılar türüne aittir. Boylarına oranla oldukça yükseğe zıplayabilen ve kan emen dış parazitler olarak tanımlanabilirler. Genel anlamda 4 alt guruba ayrılan pirelerin yaklaşık 2000 kadar farklı türü bulunmaktadır. Bizim bu yazımızda dikkate alacağımız veteriner hekimlik açısından önem taşıyan köpek ve kedi piresi türleridir.

Köpek ve Kedi Piresinin Genel Yapısı

Hemen hemen tüm kedi ve köpeklerin tamamında görülen bu küçük, ince ve aynı zamanda inanılmaz derecede hızlı parazitler 1,5 ile 8 mm boyutlarında, soluk sarı, kırmızımsı kahverengi ve parlak kahverengi görünümde olabilirler. Vücutları yanlardan basıktır ve pirelerde boyun yoktur. Baş, göğüs ve karın bölgesinden oluşan vücudun arka bölümünde değişime uğrayan karın bölmesinde genital organ bulunur. Kedi piresi ve köpek piresinin ağzı başın ön bölümündedir ve ağız, dudak palpleri ile içinde delici organları da barındıran bir hortumdan oluşur.

Pirelerin baş bölgelerinde, aralarındaki farkları gösteren ve bu şekilde tanınmalarını sağlayan ve tarak olarak isimlendirilen sert, dikenimsi oluşumlar bulunmaktadır. Örneğin kedi piresi ve köpeklerdeki pireler taraklı pirelerden olmasına karşın rat ve insan pireleri taraksız pireler grubundadır.

Pirelerin göğüs bölgesi ise üç ayrı parçadan oluşmaktadır ve bu parçaların her birine bağlı bacaklar bulunmaktadır. Her bir bölmede çift olarak bulunan bu bacaklardan en arkada olanı diğer bacaklara oranla daha uzundur ve pirenin sıçramasını sağlamaktadır.

Kedi piresinin (Ctenocephalides felis) baş kısmı daha uzun ve dar görünümlüdür. Köpek piresinin (Ctenocephalides canis) baş kısmı ise daha yuvarlak olmakla birlikte yan tarakların ön dişleri ikinciden biraz daha kısadır. Bu farklılık da kedi piresi ile köpek piresinin birbirinden ayrılabilmesini sağlar. Bu iki pire türü de insan ve diğer memelilerden kan emebilir. Ancak bu kedi veya köpeğe ulaşamadıkları ve gerçekten zorunlu kaldıkları hallerde olur. Çünkü kendi taşıyıcılarını terk etmeyi hiç bir zaman tercih etmezler.

İlginizi çekebilir: Köpek Pire Tarakları

Ergin hale gelmiş bir pirenin ömrü, beslenmeye, bulunduğu ortama, sıcaklık ve nem gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bunun dışında pirelerin türlerine bağlı olarak da farklılık göstermekle birlikte ortalama ömürleri 1 veya 2 yıldır. Ayrıca düşük sıcaklıkların da pirelerin yaşam süresi üzerinde olumlu etkisinin olduğu bilinmektedir.

Özellikle sıcak kanlı hayvanları konakçı olarak tercih eden pireler, yüksek atlama yetenekleriyle de kolaylıkla konakçı değiştirebilirler. Ancak her ne kadar sıcak kanlı olsalar da geyik veya maymun gibi barınma yerine sahip olmayan ve sürekli hareket halindeki hayvanları tercih etmezler. Bunun nedeni ise larva ve pupa evresini kesinlikle bir barınak veya uygun bir mekanda geçirmek zorunda oluşlarıdır. Pireler ayrıca koyun, keçi, öküz, deve, antilop ve zürafa gibi çift tırnaklıları da tercih etmezler.

köpek kedi piresi ve neden olduğu hastalıklar
Köpek ve kedi piresi ortalama olarak 1-2 yıl kadar yaşar. Gelişim evresi sırasında düşük sıcaklıklara maruz kalması yaşam süresini olumlu şekilde etkiler. Pireler kendi boylarının 150 veya 200 katı kadar yüksekliklere rahatlıkla zıplayabilirler ve bu yetenekleri sayesinde kedi veya köpeklerin üzerine yerleşirler.

Köpek ve Kedi Piresinin Üreme Döngüsü

Pireler tam başkalaşım gösteren parazitler arasındadır. Erişkin hale gelene kadar yumurta, larva ve pupa evrelerinden geçerler. Erişkin haldeki pireler kıl veya deriye yapışmadan ve sürekli kan emerek yaşarlar. Bu sırada yumurtalarını da kıllar arasına bırakırlar. Erişkin hale gelmiş bir pire ortalama olarak günde 40 kadar yumurta bırakabilir. Oval ve beyaz renkli olan 1 ile 3 mm boyundaki bu yumurtalar bulunduğu konağın üzerinden yere düşer ve yerdeki çatlaklara, halılara, minder veya koltuk altlarına yerleşir. Ortam ısısına da bağlı olmak kaydı ile yaklaşık olarak 2 veya 12 gün içinde larvalar bu yumurtalardan çıkarlar. Evlerde veya yaşam alanlarında ki pirelerin yaklaşık %50 veya 60’ı larva evresindedir.

Pire larvaları, beyaz renkli, gözü ve bacağı olmayan, 4 – 5 mm uzunluğundadır ve tırtıla benzerler. Bahsettiğimiz bu larvalar geçirdikleri 3 evre sonunda pupaya dönüşürler. Bu evrelerin süresi her zaman net değildir çünkü çevre şartlarına bağlı olarak farlılık gösterebilir. Ortalama olarak  7 – 30 gün olan bu süre, şartlar yeterince uygun olmadığında aylarca bile sürebilir ve sonunda pupa evresine geçilir.

Pupa, larvanın kendi etrafına bir koza örmesi sonucu oluşur. Genel olarak 2 – 3 hafta süren bu evreyi takiben pupa kozası yırtılır ve erişkin pire dışarıya çıkar. Pupa gelişimini tamamladıktan sonra hemen kozasından çıkmaz. Bunun yerine ev sahipliği yapacak olan kedi veya köpeği beklemeyi tercih eder. Olgun pupa, yaklaşan ev sahibinin titreşimini ve sesini algılayabilir ve doğru zamanın geldiğini hissettiğinde kozasından çıkarak ev sahibine yönelir. Eğer şartlar yeterince uygun değilse pupa birkaç ay boyunca hareketsiz olarak kalır ve doğru zaman geldiğinde erişkin hale geçer.

Köpek veya kedi piresi erişkin hale gelip ev sahibini bulduktan sonra hemen kan emmeye başlar. Böylece pirede metabolik değişiklikler de başlamış olur. Barındığı kedi veya köpekten ayrılır ve bir kaç hafta boyunca beslenemezse ölür. Dişi pireler ilk kan emişle birlikte 24 – 48 saat içinde yumurta üretmeye başlarlar ve ölene kadar da yumurtlamaya devam eder.

Pireler normal olarak sulu ortamlarda üreme siklusunu tamamlayamazlar ancak üreme süresi ve hızına etki eden en önemli etkenlerden birisi de nemdir. Bu nedenle özellikle yağmurlu yaz aylarında ve sonbahar aylarında üremeleri çok daha hızlı ve kolaydır.

Kedi ve Köpek Piresinin Neden Oldukları Hastalıklar

Yaşamlarının tümünü üstünde yaşadıkları canlının kanını emerek geçiren pirelerin neden olduğu hastalıklardan birisi pire alerjisi hastalığıdır. Tıbbi tanımı FAD (Flea Allergic Diseases) olarak bilinen bu alerjik problemin ortaya çıkışında pire yoğunluğu önemli bir faktör olsa da asıl önem taşıyan faktör pirenin kan emerken akıttığı salyadır. Bu salyanın neden olduğu alerjik reaksiyon tüm hayvanlarda aynı şiddette değildir ve konakçının hassasiyetine bağlı olarak değişir.

Kedi veya köpekleri sürekli pire saldırısına maruz kalan pet sahipleri bir süre sonra bu durumu kanıksama eğilimindedir ve bu parazitlerin hayvanlarına verebileceği zararları tahmin edemeyebilirler. Kaldı ki konu sadece hayvan sağlığını değil insan sağlığını da yakından ilgilendirmektedir. Çünkü insan sağlığını da tehdit eden bir çok zoonoz hastalığın oluşması ve taşınması pireler nedeniyle olmaktadır. Örnek vermek gerekirse köpeklerde oldukça sık olarak bulunan ve Dipylidium caninum olarak isimlendirilen parazitinin ara konakçısı pirelerdir ve bu parazitin yayılmasında oldukça etkin bir rol oynarlar. Bu parazitin yumurtası ile kontamine olan pirenin köpekler tarafından ağız yoluyla alınması sonucu parazit köpeğe taşınır. Daha sonra ise bu yumurtalar köpeklerin ince bağırsaklarında aktif hale geçer ve bu bir döngü olarak devam eder. Pireler ile gerektiği kadar mücadele edilmediği taktirde bu parazit oldukça hızlı bir şekilde yayılmaya devam eder.

köpek piresi ve kedi piresi hakkında
Kedi ve köpek piresinin çok yoğun olarak bulunması bir takım sorunları da beraberinde getirebilir. Bazı paraziter hastalıklar ile alerjiler ve kansızlık gibi sorunlar unlardan sadece bir kaçıdır. Bu nedenle, bu parazite karşı mücadele etmek için, düzenli olarak pire tasması, pire damlası veya pire şampuanı gibi ilaçlar kullanmak gerekir. Aksi taktirde istenmedik durumlarla karşılaşmak mümkündür.

Oldukça yoğun şekilde pire saldırılarının olduğu süreçlerde yaşanması kuvvetle muhtemel bir diğer sorun ise anemi oluşumu riskidir. Özellikle yetersiz beslenen, başka bir hastalığa bağlı olarak dayanıksız hale gelen veya nekahat devresindeki yaşlı kedi ve köpeklerde ciddi sorunlara, hatta anemi nedeniyle ölümlere bile sebep olabilmektedir.

Pireler tarafından taşınan bazı kan parazitleri de petlerin yaşamını tehdit eden diğer önemli bir sorundur. Pirelerin kan emerken salgıladıkları salgılar nedeniyle çok kolay bir şekilde taşınabilen bu parazitler, enfeksiyöz aneminin oluşmasında çok önemli bir rol oynar. Bu gibi sebeplerle özellikle kedilerde şekillenen enfeksiyöz anemi ciddi sonuçlara neden olabilmektedir.

Başka bir hastalık olan Cat Stratch Fever (kedi tırmığı hastalığı) yine pirelerin neden olduğu bir hastalıktır. Bu hastalığın bir insana aktarılmasında kediler birincil derece de rol oynasa da hastalık etkeninin kediler arasında taşınmasına ve yayılmasına pireler aracılık eder. Kedilerde hastalığa neden olmamasına karşın insanlarda enfeksiyonun şekillenmesine neden olan bu hastalıktan korunabilmek için pire mücadelesi kesinlikle şarttır.

Köpek ve Kedi Piresi ile Mücadele Yöntemleri

Günümüzde gelişen teknoloji ve ilaçlar konusundaki ilerleme sayesinde oldukça etkin değişik yöntemler geliştirilmiştir. Bunlar içinde en yaygın olarak kullanılanlar pire tasmaları ve enseye damlatılan ve spot-on adı verilen pire ilaçlarıdır. Geçmişte sadece yetişkin pireleri öldürebilen tasmaların yerini artık larva ve pupalara da etkiyebilen pire tasmaları almıştır.

İlginizi çekebilir: Kedi Pire Tarakları

Tasma ve spot-on ilaçların yanı sıra, yoğun pire saldırılarında sprey şeklindeki pire ilaçları veya pire şampuanlarından da faydalanmak gerekir. Ayrıca pirelerin üreme döngüsünü kıran ve üreme yeteneklerini ortadan kaldıran pire ilaçları da mevcuttur.

Pire saldırılarının çok yoğun olduğu yaz aylarında bu tür pire ilaçlarını düzenli olarak kullanmak ve aynı zamanda evlerimizde de pireye karşı gerekli ilaçlamaları uygulamak pire ile mücadelede önemli bir gerekliliktir.

Köpeklerde Kanser ve Belirtileri konulu yazımız da ilginizi çekebilir.

Benzer Yazılar

%d blogcu bunu beğendi: